Basın Bülteni
28 Ağustos 2023
contact@uyghurstudy.org
Uyghurstudy.org
Güney Afrika’daki BRICS zirvesinden dönüşte cumartesi günü Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de mola veren Xi Jinping, Doğu Türkistan’daki Uygurlara karşı sert yaklaşımın sürdürülmesi çağrısında bulunması Uygur Soykırımı’nın durmayacağının işareti olarak değerlendirildi. Xi’nin Doğu Türkistan’daki Uygurlara yönelik baskı politikasını izah ederken “toplumsal istikrarın” ve “terörle mücadele önlemlerinin” korunması gerektiğini söylemesi Uygur Soykırımı’nın inkarının bir başka açıklaması olarak görüldü. Xi özellikle İslam’ın daha fazla sözde “Çinlileştirilmesi” çağrısında bulunarak “her türlü yasa dışı dini faaliyetin etkili bir şekilde ele alınabilmesi için İslam’ın derinleştirilmesi gerektiğini” söyledi. Konu hakkında basın açıklaması yapan Uygur Araştırmalar Merkezi, Xi’nin açıklamalarının Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım ve İslamofobik politikalarının durmayacağının, gelecekte de yoğunlaşacağının bir başka sinyali olduğunu vurguladı.
Çin rejimi, 2014 yılından bu yana Doğu Türkistan’da aktif bir soykırım yürütmeye ve Doğu Türkistan’daki Uygur ve diğer Türk Müslümanlarının din özgürlüklerine saldırmaya devam etti. Milyonlarca Uygur toplama kamplarına kapatıldı; Doğu Türkistan’ın bazı bölgelerinde Uygurların doğum oranı yüzde 0’a düştü; Uygur aydınları ve din alimleri hapsedildi; İslami uygulamalar ve gelenekler yasaklandı; Binlerce cami yıkıldı veya restoranlara, domuz ahırlarına ve turistik mekanlara dönüştürüldü; Uygur kadınları Han Çinli komünist erkeklerle evlenmeye zorlandı. Bunun sonucunda Doğu Türkistan mükemmel bir polis devleti haline geldi.
Son birkaç yıldır Çin’in Uygurlara karşı işlediği suçlar uluslararası medyanın manşetlerinde yer almaya devam etti. Demokratik ülke hükümetleri, insan hakları örgütleri ve aktivistler Çin’i Doğu Türkistan’daki politikaları nedeniyle eleştiri yağmuruna tuttu. Onlarca ülke Uygur Soykırımını tanıdı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin (OHCHR) Ağustos 2022 tarihli bir raporunda , Çin’in Doğu Türkistan’daki suçlarının insanlığa karşı suçlar da dahil olmak üzere uluslararası suçlar anlamına gelebileceği belirtildi. Londra’da kurulan halk mahkemesi Uygur Mahkemesi, Çin’in Doğu Türkistan’da soykırım ve insanlığa karşı suç işlediğini tespit etti.
Bütün bu gerçeklere rağmen Xi’nin bu açıklamaları ve Doğu Türkistan’daki politikaların yoğunlaştırılması çağrısı, Çin rejiminin gerçek yüzünü bir kez daha dünyaya ortaya koydu. Bu aynı zamanda Uygur Soykırımı’nın ve Çin’in İslam’a karşı savaşının her zaman ÇHC merkezi liderliğinin direktifi altında yürütüldüğünün ve yürütüldüğünün de bir kanıtı olarak değerlendirildi.
Uygur Araştırmalar Merkezi İcra Direktörü Abdulhakim İdris , “Xi’nin Urumçi’deki konuşması, Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırımı ve İslam’a karşı savaşının her zaman ÇHC’nin politikası olduğunu belirtiyor. Bu aynı zamanda uluslararası toplumun Çin rejimine Doğu Türkistan’daki soykırım politikalarından vazgeçmesi konusunda baskı yapmada etkili olmadığını da gösteriyor. Öte yandan İslam dünyasının Çin’i kınama konusundaki başarısızlığı , Çin rejimini soykırıma ve İslam’a karşı savaşa devam etmeye teşvik etti. Ne yazık ki bu uluslararası toplumun başarısızlığıdır, bu İslam ümmetinin başarısızlığıdır. Dünya, Çin rejiminin Uygurlara yönelik soykırımını sürdürmesine izin vermemelidir.” değerlendirmesini yaptı.
Uygur Araştırmaları Merkezi, Xi’nin Uygurlara karşı soykırımı ve İslam’a karşı savaşı daha da güçlendirme çağrısını şiddetle kınadığını kaydetti. Uygur Araştırmalar Merkezi, uluslararası topluma, uluslararası hukuka, insan haklarına ve özgürlüğe olan bağlılığını yerine getirmeye ve Doğu Türkistan’daki soykırımı durdurması için ÇHC üzerinde daha güçlü baskı toplamaya çağrıda bulundu.
Telif Hakkı Uygur Araştırmaları Merkezi - Tüm Hakları Saklıdır