Bakan Soylu, Çin’in Kamu Güvenliği Bakan Yardımcısı ve beraberindeki heyetle görüştü ve ardından basına kapalı toplantı yapıldı. Heyette yer alan isimler, görüşmenin Uygur Türkleri üzerinde olduğuna işaret ediyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 3 Kasım 2022 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti Kamu Güvenliği Bakan Yardımcısı Du Hangwei ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Görüşmenin ardından basına kapalı bir toplantı yapıldı.
Çin’in kamu güvenliğiyle ilgili heyet içinde, Uygur Özerk Bölgesi Kamu Güvenliği Nezareti Birinci Nazir Yardımcısı Pan Xi, Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı Terörle Mücadele Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Gao Fei ve Çin’in Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin de yer aldı.
Kabulde, İçişleri Bakanı Yardımcısı İsmail Çataklı ve Emniyet Genel Müdür yardımcıları Ahmet Şengün ve Resul Holoğlu, Göç İdaresi Başkanlığı Düzensiz Göçle Mücadele ve Sınır Dışı İşleri Genel Müdürü Ramazan Seçilmiş ve AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Sezer Işıktaş da hazır bulundu.
DOĞU TÜRKİSTAN’LA İLGİLİ KONULARIN GÖRÜŞÜLDÜĞÜ TAHMİN EDİLİYOR
Çinli heyetin içinde özellikle de Doğu Türkistan’daki Çin’in Kamu Güvenliği yetkilileri ve Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı Terörle Mücadele Dairesi yetkililerinin yer alması dikkat çekti.
Uygur Araştırmaları Merkezi araştırmacısı, Çin uzmanı Memet Tohti Atawulla, Uygur Haber’e konuyla ilgili değerlendirmede bulundu:
Du’nun Türkiye’den net olarak ne istediğinin bilinmediğini belirten Memet Tohti, “Ama heyetin içinde Çin’in terörle mücadele birimleri ve Uyghur özerk bölge kamu güvenlik dairesi yetkililerinin yer aldığına göre, konunun Uygurlarla ilgili olduğu kesindir. Bildiğimiz üzere, Çin sadece Uygurları terör unsuru olarak görüyor” dedi ve şöyle devam etti.
Söz konusu ziyaretin Çin’de Xi Jinping’in yeni bir dönemi başladığı kritik bir anda gerçekleşmesi de çok düşündürücü. Çinli heyetin pek üst düzey yetkililerden oluşmaması da bunun somut adımlarla ilişkin bir ziyaret olduğunu gösteriyor.
“Son bir kaç aydır Doğu Türkistan’dan Çin’in karantina bahanesiyle Uygurlara yönelik baskıyı arttırdığı yönündeki haberleri alıyoruz. Ayrıca, Uygur soykırımı konusunda Çin’e yönelik uluslararası baskı da gün geçtikçe artmaktadır. Bu konuda Çin’i eleştiren ülkelerin sayısının önceki yıllara göre daha artması Çin’i rahatsız ediyor.
“ÇİN ‘SUÇLU’ OLARAK TANIMLADIĞI KİMİ UYGURLARIN İADESİNİ İSTEYEBİLİR”
En çok Uygur diasporasına ev sahipliği yapan ülke olması, ayrıca Türki ve Müslüman ülkeleri içinde etkin bir konuma sahip olması nedeniyle, Türkiye’nin bu konudaki tutumunun çok önemli olduğuna vurgu yapan Memet Tohti, “Dolayısıyla, Çinli heyetin Türkiye’den Uygur soykırımı konusunda suskun kalmasını ve Çin’in sözde teröre karşı mücadelesini desteklemesini istemesi çok muhtemeldir. Türkiye’deki Uygurların Çin’e karşı faaliyetlerinin kısıtlanması, hatta Çin tarafın “suçlu” olarak tanımladığı Uygurların Çin’e iade edilmesi de Çin’in talepleri içinde olabilir” şeklinde konuştu.
“ÇİN, TÜRKİYE’NİN UYGURLARA VATANDAŞLIK VERMEYE BAŞLAMASINDAN RAHATSIZ“
Son olarak, Türkiye’nin Uygurlara vatandaşlık vermeye başlamasından ve Kanada gibi ülkelerin Uygur sığınmacıları kabul etme yönünde kararlar almasından Çin rejiminin son derece rahatsız olduğunu düşünüyorum. Çin’in yıllardır ilgili ülkelerden sınırları içerisindeki Uygurlara seyahat kısıtlaması getirilmesini talep ettiğinin biliyoruz. O yüzden, ikili görüşmede bunlar da dile getirilmiş olmalı.
Telif Hakkı Uygur Araştırmaları Merkezi - Tüm Hakları Saklıdır