Basın Duyurusu
Son yıllarda Çin’de İslam ve Müslümanlara yönelik İslamofobik duygular alarm verici bir hızla artıyor. Son olarak 27 Mayıs’ta Hui Müslümanlar ve Çin polisi arasında çatışmalar olduğuna dair haberler gündeme geldi. Çin yetkilileri, Yunnan eyaleti, Tonghai ilçesindeki Najiaying Camii’ni yıkmaya çalıştıktan sonra. Çin rejimi, camilerinin yıkımına karşı direnen Müslümanları bastırmak ve gözaltına almak için polis ve askeri güçlerini seferber ettiği ortaya çıktı. Bu hadisenin Çin’in İslamofobik politikalarının sonucu olduğunu söyleyen Uygur Araştırmalar Merkezi İcra Direktörü Abdulhakim İdris, “İslamofobi Çin’de yükselmeye devam ederken, İslam dünyasının buna karşı durması gerekiyor.” açıklamasını yaptı.
İslam dünyasına bir “dost” olarak gözüken Çin rejimi, özellikle Doğu Türkistan’daki Müslümanların haklarını ve dini özgürlüklerini ihlal eden politikalar uygulamaya devam etti. Yunnan’daki olay, Çin’in İslam’a yönelik savaşının sadece son örneklerinden biri oldu. Bugün Çin, camileri yıkan ve milyonlarca Müslümanı toplama kamplarına yerleştiren dünyadaki tek ülkedir.
Çin’deki İslamofobi devlet tarafından desteklenmekte ve olanak sağlanmaktadır. Doğu Türkistan’daki Çin rejiminin soykırımcı ve baskıcı politikaları, Çin’in devlet tarafından onaylanan İslamofobisinin en aşırı tezahürüdür. 2014’ten beri, Çin rejimi, “yeniden eğitim ve aşırılıktan arındırma” önlemleri adı altında milyonlarca Uygur ve diğer Müslüman Türk topluluklarını toplama kamplarına hapsetti. Doğu Türkistan’da binlerce camiyi yıktı; İslam’ın bir “akıl hastalığı” olduğunu ve Uygur Müslümanların bu “hastalığa” yakalandığını, dolayısıyla dinlerini yaşamlarından çıkararak “tedavi” edilmesi gerektiğini iddia etti.
Ancak, Çin’deki İslamofobi’nin dünyanın, özellikle İslam dünyasının tepki göstermemesi dikkat çekti. Batı’da Kuran’ın yakılması gibi herhangi bir İslamofobik olay, İslam dünyasından hızla kınamayı çekmişti. Ancak, Çin’de benzer veya daha kötü bir şey olursa, hiçbir Müslüman ülke çıkıp bunu kınamadı.
İcra Diröktörü Direktörü Abdulhakim Idris, bu elim hadise ile ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Birçok Müslüman, İslamofobinin yalnızca Batı’ya özgü olduğunu düşünüyor. İslamofobi tartışıldığında Çin akıllarına gelmiyor. Aslında, bugün Çin dünyanın en islamofobik ülkesidir. Çin’deki İslamofobi ile dünyanın geri kalanındaki İslamofobi arasındaki kritik fark, Çin’deki İslamofobi’nin hem devlet sistemi hem de toplumsal geleneklerde derinden kök salmış olmasıdır. Ne yazık ki, İslam dünyası şu ana kadar Çin’deki İslamofobi’ye karşı çıkmada başarısız oldu. Batı ülkelerindeki İslamofobik olayları şiddetle kınayan Müslüman çoğunluklu ülkeler, Çin’in İslam’a karşı savaşını sessizce ya da hatta destekleyerek karşıladılar. İslamofobi Çin’de yükselmeye devam ederken, İslam dünyasının buna karşı durması gerekiyor.”
Uygur Araştırmaları Merkezi, Çin’in Müslümanların ve tüm diğer inanç topluluklarının demokratik ve insan hakları ile dini özgürlüklerine yönelik ihlallerine karşı çıkmakta ve bunları kınamaktadır. Ayrıca, İslam Dünyası, İslam İşbirliği Teşkilatı (OIC) ve İslami STK’ları, Çin’in İslamofobik politikalarını ve dini özgürlük ihlallerini kınamaya çağırıyoruz.
İletişim;
Telif Hakkı Uygur Araştırmaları Merkezi - Tüm Hakları Saklıdır