İİT’nin Doğu Türkistan’a planlanan ziyareti Çin’in dezenformasyon propagandasına hizmet etmektedir.

Basın Duyurusu

Doğu Türkistan’da Çin Komünist Rejimi tarafından işlenen Uygur Soykırımı suçuna karşı bugüne kadar hiçbir tepki ortaya koymayan İslam İşbirliği Teşkilatı, Pekin Hükümeti’nin yörüngesinde hareket etmeye devam etmektedir. İİT son olarak Çin propagandasına hizmet etmeye yarayacak şekilde Doğu Türkistan’a ziyaret planlamaktadır.

Bugün kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan (İİT) üst düzey bir heyet 17 Ağustos 2023’te Çin’e gitmiştir. Heyet’in öncülüğünü, Cibuti’nin İİT nezdindeki daimi temsilcisi Büyükelçi Dya-Eddine Bamakhrama yürütmektedir. Heyette, İİT’nin şu anki başkanı olan Suudi Arabistan da dahil olmak üzere 25 Üye Devletten daimi delegeler ve temsilciler yer almaktadır. İİT tarafından yapılan açıklamada, heyetin Çin tarafıyla “Çin’deki Müslüman toplumunun statüsü” konusunda görüş paylaştığı ve Doğu Türkistan’ı ziyaret etmeyi planladığı belirtilmiştir.

Uygur Araştırmalar Merkezi, Çin’in Doğu Türkistan’da devam eden soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda uluslararası toplumu, özellikle de Müslüman dünyasını susturmayı amaçlayan dezenformasyon propagandasına hizmet edecek bu organize ziyareti kınamaktadır. Doğu Türkistan’daki milyonlarca Uygur ve diğer Türk halkı toplama kamplarına kapatılırken, kampın dışındakiler soykırım rejiminin sıkı gözetimi altında açık cezaevinde yaşamaktadır. Zorla çalıştırma konusu, daha önce toplama kamplarında tutulan insanların çoğunluğu Çin eyaletlerindeki zorunlu işgücü tesislerine ve fabrikalarına transfer edildiğinden, özellikle kritik bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Dahası, Çin’in İslam’a karşı savaşı Doğu Türkistan’da devam etmektedir: Uygurlar hala İslami uygulamalar ve gelenekler üzerinde tamamen yasak ile dini kimlikleri için hedef alınmaktadır.

İİT heyetinin sadece Çin hükümetinin önceden kurgulanmış ve organize edilmiş yerleri görmesine izin verilecektir ve heyetin görüşeceği yerel halk Çinli yetkililer tarafından özenle seçilmiş kişilerdir. Bu yerliler delegasyona gerçek hikayelerini anlatamayacaklar. Çinli yetkililer geçmişte Müslüman çoğunluklu ülkelerden yetkililer, diplomatlar, akademisyenler ve gazeteciler için sahneler düzenlemiş, bu da Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırımının ve İslam’a karşı savaşının aklanmasına neden olmuştur. Son olarak, Haziran 2023 başında Doğu Türkistan’ı ziyaret eden Arap Birliği’nden bir heyet, “Uygur Müslümanlarına yönelik soykırım ve dini zulmü” inkar etmiştir.

Uygur Araştırmalar Merkezi İcra Direktörü Abdulhakim İdris, “Uygurlar, İİT’nin Çin’in soykırımını ve Uygurların dini özgürlük ihlallerini görmezden gelmek veya küçümsemek yerine, Çin’in soykırımcı, İslamofobik politikalarını ve dine karşı savaşını kınayarak sorumlu bir rol oynamasını bekliyor. İİT sürgündeki Uygurlarla, kamptan sağ kurtulanlarla – Çin soykırım rejiminin kurbanları ve hayatta kalanlarıyla – devam eden korkunç gerçek hikayelerini paylaşabilecek kişilerle görüşmelidir. Birçok Batılı hükümet Uygur Soykırımı’nı tanıdıktan sonra, İİT’nin nihayet uyanması ve Çin’in insanlık onurunu ihlal etmesine ve Doğu Türkistan’daki İslam inancının ve uygulamalarının kriminalize edilmesine karşı durmasının zamanı çoktan gelmiştir.” değerlendirmesini yapmıştır. CUS, İİT tarafından planlanan ziyaretin Uygur Soykırımı’nı aklamak veya görmezden gelmek için başka bir fırsat olarak kullanılmaması gerektiğini vurgulamaktadır. İİT, Çin’in dezenformasyon kampanyasının bir aracı haline gelmemelidir. Bu kritik anda, CUS İİT’yi “Üye Olmayan Devletlerdeki Müslüman toplulukların ve azınlıkların haklarını, onurlarını, dini ve kültürel kimliklerini koruma” yükümlülüğünü yerine getirmeye çağırmaktadır.