• Washington DC
Bizi Takip Edin:

Uygur Araştırmaları Merkezi, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı BM’nin Uygur Müslümanları hakkındaki raporu ışığında harekete geçmeye çağırıyor

UAM Basın Açıklaması

01.09.2022

Contact@uyghurstudy.org

Uyghurstudy.org

31 Ağustos 2022’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Çin’in Doğu Türkistan’daki vahşetine ilişkin değerlendirmesine ilişkin uzun süredir ertelenen raporu yayınladı. Raporda, “Uygur ve diğer Türk halklarının keyfi ve ayrımcı bir şekilde gözaltına alınmasının, özellikle insanlığa karşı suçlar olmak üzere uluslararası suçlar oluşturabileceği” sonucuna varıldı. Rapor, Uygur Soykırımı’nı tanımakta yetersiz kalsa da, Uygurların ve Doğu Türkistan’ın diğer Türk Müslümanlarının karşı karşıya olduğu vahşetlerin kesin bir değerlendirmesini sunuyor.

Rapor, ÇKP yönetimin genel olarak Çin’deki ve özel olarak Doğu Türkistan’daki insanların dini yaşamlarına müdahalesini kabul ederek, “Çin’de ve Doğu Türkstan’da geçerli olan yasalar ve diğer yasal metinler, dini ayrıntılı, müdahaleci ve kontrol edici bir şekilde düzenler” demektedir. Ayrıca, Çinli yetkililerin başörtüsü takmak, sakal bırakmak, Helal ürünler, İslami öğretileri vaaz etmek için interneti kullanmak gibi İslami uygulamaları suç saymak ve “çocuklara Müslüman bir isim vermek” gibi temel dini özgürlükleri kısıtladığını doğruladı. ”

Raporda ayrıca, Çin’in İslam’a karşı yürüttüğü savaşın bir parçası olarak ve Doğu Türkistan’daki İslami kültür unsurlarını ortadan kaldırmak amacıyla Çinli yetkililerin Doğu Türkistan’daki camileri, türbeleri ve mezarlıkları tahrip ettiği tespit edildi. Raporda, “Çoğunlukla kamuya açık uydu görüntülerinin ayrıntılı analizine dayanan birkaç araştırmacı, son yıllarda XUAR’da çok sayıda caminin yıkıldığını düşünüyor” ve ayrıca “birçok dini mekanın kaldırıldığı veya minarelerin kaldırılması gibi karakteristik tanımlayıcı özelliklerinin değiştirildiği görülüyor..”

İcra Direktörümüz Abdulhakim İdris, “BM Yüksek Komiserliği’nin raporu, Çin rejiminin İslami uygulamaları hedef aldığını, tüm İslami ifadeleri aşırılık işareti olarak kabul ettiğini ve Uygur Müslümanlarını dinlerini öğrenip uyguladıkları için cezalandırdığını doğruluyor. Rapor, yıllardır söylediğimiz gibi Çinli yetkililerin Uygur Müslümanlarına İslam’ı yaşamaları için hiçbir alan bırakmadığını kabul ediyor. Artık İslam Dünyası ve Müslüman çoğunluklu ülkelerin hükümetleri, Çin’in Doğu Türkistan’da İslam’a savaş açtığı gerçeğini kabul etmek zorundadır. Müslümanlar Çin’e karşı durmalı ve İslam ümmetinin Çin’in İslam inancını ve uygulamalarını kriminalize etmesine müsamaha göstermediğini göstermelidir. Bu rapordan sonra İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Uygur Müslümanlarına desteği geciktirmesinin hiçbir mazereti olamaz.”

Dünyanın en saygın insan hakları kuruluşunun bu önemli duyurusu ışığında, İslam Dünyasını ve özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı’nı (İİT) Çin’in İslam’a karşı savaşını kınamaya ve İslam inanç ve uygulamalarını suçlarken, Uygurlara ve Doğu Türkistan’ın diğer Müslümanlarına karşı soykırım ve ağır insan hakları ihlalleri gerçekleştirirken Çin’le her zamanki gibi ticarete devam edilemeyeceğini göstermeye çağırıyoruz. Birleşmiş Milletler’den sonra en büyük ikinci uluslararası örgüt ve İslam Dünyasının ortak sesi olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi, Doğu Türkistan’daki Uygurların ve diğer Müslümanların hak ve din özgürlüklerini savunmak gibi bir görevi vardır.

Yazı gezinmesi

Telif Hakkı Uygur Araştırmaları Merkezi - Tüm Hakları Saklıdır

This website uses cookies. By continuing to use this site, you accept our use of cookies.