2017’den itibaren, Doğu Türkistan’daki Çinli yetkililerin yurt dışından gelen basit bir çağrıyı, Uygurları toplama kamplarına göndermenin bahanesi yapması nedeniyle diasporadaki Uygurlar aile üyeleri ve akrabalarıyla iletişimlerini kaybettiler. Bu nedenle Uygurlar Doğu Türkistan’daki ailelerini ve arkadaşlarının Kurban Bayramını tebrik etmek bir yana sadece seslerini duymak için bile arayamazlar!
UAM Basın Açıklaması
09 Temmuz, 2022
Contact@uyghurstudy.org
Uyghurstudy.org
Uygur Araştırmaları Merkezi olarak İslam ümmeti için yılın en önemli günlerinden olan Kurban Bayramı’nın barış, huzur ve mutluluk getirmesi temennisiyle tüm dünyadaki Müslümanların bayramını tebrik ederiz. Bugün İslam aleminde tanık olduğumuz tüm acı ve ıstıraplara rağmen, bayramların umut ve sevinci yeşertmenin zemini olduğunun farkındayız.
Bayramın tadını çıkarırken, dünyanın dört bir yanındaki mazlum kardeşlerimizi de hatırlamak önemlidir. Son yetmiş yıldır Çin komünist rejimi altında acı çeken ve 2017 yılından bu yana komünist rejim tarafından soykırıma ve inançlarına karşı bir savaşa maruz kalan Uygur Müslümanlarını özellikle hatırlamalıyız.
2017’den itibaren, Doğu Türkistan’daki Çinli yetkililerin yurt dışından gelen basit bir çağrıyı, Uygurları toplama kamplarına göndermenin bahanesi yapması nedeniyle diasporadaki Uygurlar aile üyeleri ve akrabalarıyla iletişimlerini kaybettiler. Bu nedenle Uygurlar Doğu Türkistan’daki ailelerini ve arkadaşlarının Kurban Bayramını tebrik etmek bir yana sadece seslerini duymak için bile arayamazlar!
Öte yandan Doğu Türkistan’daki Müslümanlar, camilerde namaz kılmak Çinli yetkililer tarafından onları toplama kamplarına gönderebilecek bir suç olarak görüldüğü için bayramı kutlayamıyorlar. Doğu Türkistan’da binlerce cami yıkılmış ve binlercesi ise kapatılmıştır Sadece az sayıda cami propaganda amacıyla açık kalmıştır. Çinlilerin bu türlü sahte propagandalarına aldanmamak çok önemlidir. Önceki yıllarda Çinli yetkililerin Uygur Müslümanları, sahte bir bayram kutlaması sahnelemek için Bayramın ilk gününde birkaç camide görünmeye mecbur ettiğine dair raporlar ortaya çıkmıştı.
Müslümanlar olarak, bayramın kendilerine sadece acı ve hüzün getiren kardeşlerini hatırlamaları son derece önemlidir. Çünkü bayram onlara toplama kamplarına ve hapishanelere kapatılan, ortadan kaybedilen, hatta öldürülen aile fertlerini hatırlatır. Ebeveynlerinden zorla ayrılan 900.000’den fazla Uygur çocuğunun Kurban Bayramı’nı kutlayamayacağını bilmek ise çok acı verici. Çin’in İslam’ı bir “akıl hastalığı” olarak kabul eden İslam’a karşı savaşı, Doğu Türkistan Müslümanlarının Müslüman kimliklerini en ufak bir biçimde bile ifade edemeyecekleri veya İslam’ı çocuklarına öğretemeyecekleri anlamına gelmektedir.
Uygur Araştırmaları Merkezi’nin direktörü Abdulhakim İdris, “Kurban Bayramı’nın temelinde yatan anlam fedakarlık ve bağlılıktır. 1949’da Çin’in Doğu Türkistan’ı işgalinden bu yana Uygur Müslümanları özgürlük, insan hakları ve demokrasi mücadelelerinde çok fedakarlıklar yaptılar. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların da onlara yardım etme yükümlülüğü olduğuna inanıyorum. Uygur Müslümanlarını dualarımızda anmaktan, Uygur soykırımı hakkında farkındalık yaratmaya ve mümkün olan her yerde politikacıları ve hükümetleri Çin rejimine İslam’a karşı savaşını ve Uygur Müslümanlarına yönelik soykırımını durdurması için adım atmaya zorlamaya kadar bu konuda yapabileceğimiz çok şey var.”
Müslümanlarının çektiği acıların bir an önce sona ermesi temennisiyle, Tüm İslam aleminin Kurban Bayramını tekrar tebrik ederiz.
Telif Hakkı Uygur Araştırmaları Merkezi - Tüm Hakları Saklıdır